Küçük Bir Türk Adası, Üzerindeki Deniz Feneri, Fenerci ve Eşi

Bayrak Adası; Kuşadası-Güzelçamlı Dilek Yarımadası Milli Parkı sınırları içerisinde bulunuyor ve Sisam Adası’na da yarım mil uzaklıkta.

Resim

1949-1960 arası birkaç fenercinin görev aldığı Bayrak Adası’nda Halil Poyraz eşi Esma Poyraz ile birlikte 1960 yılında kadrolu fenerci olarak göreve başlar. Bu görev 1980 yılına kadar 20 yıl sürer.

Resim

30 dönüm büyüklüğündeki adaya ayda bir kere Kuşadası’ndan balıkçı motoruyla yiyecek getirilirmiş. Eşi Esma Poyraz, Kuşadası’ndan getirilen unlarla ekmeklerini adada taş fırında yaparmış.

Adada kürekli küçük bir kayık bulunmaktaymış. Fenerci, kürekli olan bu kayıkla Milli Park’taki Poyraz koya geçerek, yiyeceklerini pişirmek için odun toplarmış. Adada fenerci lojmanı 4 oda, 1 mutfak, 1 tuvalet ve 1 banyodan oluşmaktaymış.

Resim

Mutfağın altında ve avluda yağmur suları depolanan 30’ar tonluk su sarnıçları bulunmaktaymış. Kurak geçen yıllarda su ihtiyacı Milli Park’ta bulunan İlyas Ağa ve Dip Burun’dan karşılanırmış.

Yiyecekler genellikle kuru gıda olduğu için, adada 100 kadar tavuk, eti için, birkaç keçi ve koyun sütü için beslenmekteymiş. Adada ağaç olarak incir, badem ve delice zeytin, bulunmakta. Sarı yılan ve fareden başka kara hayvanı yok.

Fenerin yanması için İstanbul’dan yılda 4 tüp geliyormuş. Akşam yanıyor,sabah sönüyormuş. Fenerci,bu ağır koşullardaki görevini tam 20 yıl sürdürmüş ve 1980 yılında emekliye ayrılmış.1992 yılında fener güneş enerjisine döndürülmüş.Fenerin yönetimi Kıyı Emniyeti Genel Mdüdürlüğüne bağlanmış.

Fenerci emekliye ayrılınca, bu göreve talipli çıkmamış ve bu kadro Kuşadası Güvercin Ada Feneri’ne verilmiş, Bayrak Adası da fenercisiz kalmış. Fener, günümüzde güneş enerjili ve gün ışığına ayarlı, bakımını Kuşadası’ndan tekneyle ayda bir gelen Güvercin Ada fenercisi yapmakta.

Resim

Bayrak Adası deniz fenerindeki bayrağımız kısa zaman önce yenilenmiş ve görseldeki gibi bir görünüme kavuşmuş.

Resim

Hayatlarının 20 yılını Türkiye-Yunanistan arasındaki denizin ortasında küçük bir adada geçiren, belki de bu süreç içinde başından yüzlerce olay geçen Halil Poyraz 1993’te, Esma Poyraz 2003’te anılarıyla birlikte bu dünyadan göçüp gitmişler.O günlerin tanığı oğulları Hasan Poyraz.

Resim

1975’te gazeteci Uğur Dündar adaya gelerek kendileriyle ropörtaj yapıyor. O günlerden geriye anıların haricinde sadece bu Hayat Dergisi kapağı kalmış Hasan Poyraz’da. Uğur Dündar’dan görüntü ve fotoğrafları talep etmiş fakat alabildi mi bilemiyoruz.

Resim

Denir ya, ıssız bir adaya düşseniz ne yaparsınız diye. İşte Halil Poyraz ve Esma Poyraz, yazları da oğulları Hasan Poyraz, 30 dönümlük Bayrak Adası’nda tam 20 yıl yaşamışlar. Çok zorlu olduğunu tahmin ediyoruz, keşke bir de onlardan dinleme fırsatımız olsaydı.

Kaynaklar:

https://www.milliyet.com.tr/amp/pembenar/ugur-dundar-dan-anilarini-istedi-1314492

https://ekodosd.org/index.php/component/content/article/9-uncategorised/132-bayrak-adasi-fener